BLOGLAR

Biltek Logo Halka
Biltek Logo Halka
EKİM042022

Psikoloji Nedir?

Psikoloji Nedir?

Psikoloji veya ruh bilimi, davranışı ve zihni inceleyen bilim dalıdır. Bilinçli ve bilinçsiz olayların yanı sıra daha çok duygu ve düşüncenin  incelemesini yapar. Psikoloji, çok kapsamlı bir bilimsel alandır. Bu alanda uzman olan ve aynı zamanda bilimsel araştırmalar yapanlara psikolog denir.

Günümüzde psikolojinin durumu.

Psikoloji; biyoloji, felsefe sosyoloji, tıp, antropoloji, eğitim, yapay zeka gibi birbirinden farklı bir çok disiplinin kesişme noktası olarak karşımıza çıkmaktadır. Psikoloji, insanın zihin ve davranış kalıplarını bilimsel yollarla inceleme sonucu teoriler üreterek insanların, düşünce, bellek ve duygularının kapılarını açacak anahtarları ararlar. Geçmişten günümüze psikolojinin yolculuğunu incelediğimiz zaman, insanın psikolojiye merakını çok görürürz. Çünkü özellikle günümüzde psikoloji kişinin kendi yaşantısına özgü durumlardan iş çevresindekilere yardımcı olacağına  dair kendilerine özgüvenleri artmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre pek çok insan diğerleri tarafından olumsuz olarak etiketlenmekten korktuğu için psikolojik tedavilerden uzak durmaktadır. Birçok psikolojik rahatsızlık tedavi edilebilir olmasına rağmen bu etiketlenmeden dolayı insanlar hastalığını gizliyor ya da ihmal ediyor. Hastalık merkezli yaklaşım ilk başlarda bu sonucu doğurmuş olsa da psikoloji dalındaki diğer önemli gelişmeler günümüzde bu durumun dikkate değer ölçüde değişmesine imkan tanımıştır. Diğer bir ifadesiyle psikolojinin, farklı boyutlarıyla tek tek herkesin yaşamındaki sürekli etkisi insanların psikologlara daha kolay ve sık başvurmasına olanak sağlamıştır. 

HATALAR BİZİ DOĞRU YOLA GÖTÜRÜR!

İnsan, potansiyelini konfor alanını dışına çıkarak anlayabilir.

Nedir hata yapmak? Yapılan hatalar kendimize ve yaşamımıza dair neler öğretir insana, internette araştırma yaparken gözüme takılan birkaç bilgileri paylaşacağım Psikolog ve Yazar Prof. Dr. Acar Baltaş Aynen şöyle anlatıyor.

Bazı insanlar, “Hayatta bazı hatalarım oldu” der. Oysa hayatın bir kullanma kılavuzu yoktur. Bu doğrultuda, “hayatta hata yapmak”tan bahsedilebilir mi? Sorusu sorulur. Hayatta hata yapmamak söz konusu değildir. Hata yapmadan insanın potansiyel sınırını tanıması mümkün değildir.

“Ben hayatımda hiç hata yapmadım” diyenler konfor alanının dışına çıkmamış insanlardır. “pişmanlığım yok” diyenler ise kendilerine karşı dürüsüt davranmamışlardır. Hayal kırıklığı ve pişmanlık insanı hatası üzerine düşünmeye yönlendirir ve yapmış olduğu hatayı öğrenme fırsatına çevirmek için eşsiz bir imkân sunar. Hayal kırıklığının önemli bir yararı da kişinin gerçekleştiremeyeceği hayal ve hedeflerinin arkasında zaman kaybetmesini önlemesi, daha gerçekçi beklentiler oluşturabilmesidir.

İnsanı geliştiren hatalar ve başarısızlıklardır. Önemli olan, istemediği türde sonuca ulaşan insanın, “Ben bundan ne öğrendim?” sorusunu sormasıdır. Büyük çoğunlukla başarıyla zehirlenmiş bir kuşak yetişiyor.

İnsanlar başarılı olurlarsa değerli olacaklarına inandıkları için, başarısızlık bir değersizlik ve felaket olarak algılanıyor. Başarısızlığı değersizlik olarak kabul edenlerin, başkalarını veya dışlarındaki koşulları suçlamaları sebebiyle olumsuz deneyimlerinden ders çıkarmaları da mümkün olmuyor.

Başarı konusunda anahtar özyeterliliktir. İnsanların özyeterlilik sahibi olmasının yolu düşmek, kalkmak, yeniden denemek, yardım istemekten geçer ve soruna farklı bir açıdan yaklaşarak yapılan mücadele sonucunda kazanılır. Hiç şüphesiz hataların niteliği önemlidir. Gençlerin yapabileceği ve hayatlarını gölgeleyecek hatalar, uygun olmayan maddelere bağlanmak ve ergenlik döneminde çocuk sahibi olmaktır.Kaynakça: Prof. Dr. Acar Baltaş…+

İnsanız, beşeriz, hata yaparız, çözüme kavuştururuz.

Okuduğum kaynaklarıdan tam manasıyla çıkarttığım, bilmemiz gereken ve uygulamamız gereken çok güzel şeyler vardır. Kişi kendini önce kabul etmelidir. Her bir iş tabirici caiz ise anne karnında öğrenilmiyor. Kişinin yeteneğide burada çok önemlilik arz ediyor. Ve kişiye burada kabullenmek duygusu ön planda çıkıyor. Çoğu yaşantımda yaşadığım bir olay var. Kişi yaptığı hatayı maalesef kabul etmiyor. Kendi yaptığını sürekli doğru sanıyor. Bilgiye kapalı, tartışmaya kapalı, benim yaptığım doğru diyerek hayatını sürdürüp geçiyor. Hata insanın yapabileceği en doğal şey hata yaptıktan sonra korkuya ve endişeye düşmeye gerekyok. Kaygımızı yüksetmeye görek yok. Çünkü insan hata yapabilen bir varlıktır öyle olsa idi, İslam kitabında KURANI KERİM’de ben hata yapmayacak bir kavim yaratmak isteseydim şüphesiz sizi helak eder yerine hata yapmayan bir kavim yaratırdım. Buyuruyor bir çok tesfirleri farklı elbet belki bu konu ile bağdaşmıyor. Ama söylemememekten kendimi alı koyamıyorum.

Hayat bize çok sınavlar sunar, asıl yapmamız gereken olaylara sakin ve soğuk kanlı bir şekilde bakmak. Çoğu bilim adamları daha doğrusu bütün bilim adamları, hatalar sonucunda yaptığı deneyler sayesinde hayatımıza güzel yenilikler ve kolaylıklar sağladılar. Bu sebepten dolayıdırki. Hata yapalım, sonra hatının çözümüne odaklanıp neden olduğunu araştıralım, hata bizden yanaysa kabul edelim. Aksi halde çevremiz ve kendi iç dünyamız açısından depresif bir ruh halin egireceğimiz kesindir.